Ari Çokona

Ari Çokona

Türkçe’ye çevrilmiş Yunan edebiyatı

Türk okurları çağdaş Yunan edebiyatıyla oldukça geç tarihlerde tanıştı. Daha önce Yunan edebiyatı dendiğinde akla Antik Yunan klasikleri gelirdi. Antik Yunan edebiyatı, batılılaşma sürecinde, Fransız kültüründe sahip olduğu önem dolayısıyla Türk aydınlarının ilgisini çekmişti. Cumhuriyetin ilanı ve 1940’ta Tercüme Bürosunun kurulmasıyla Yunan klasiklerinin çevrilmesine öncelik verildi. Tercüme Bürosunun Türkçe’ye çevrilmelerine önayak olduğu klasikler içinde Yunan klasiklerinin oranı 1941’de 7/13, 1942’de 12/27 ve 1943’te 20/67 oldu. 1940-1946 yılları arasında 63 Yunan klasiği çevrildi. Aynı dönemde Tercüme Bürosunun dergisi Tercüme’de yayımlanan 698 çevirinin 99’u Antik Yunan edebiyatına ilişkindi.
Çağdaş Yunan edebiyatının Türk aydınlarının ilgisini çekmesi, Batı dillerine çevrilmeye başlamasından sonradır. 19. yüzyılda çevrilen birkaç kitaptan sonra, E. M. Forster’in 1919’da İngilizlere tanıttığı Kavafis’in, başta T. S. Eliot olmak üzere İngiliz edebiyat çevrelerinin beğenisini kazanması, diğer Yunanlı yazar ve şairlerin önünü açtı. Bu süreçte, şiir öncü rol üstlendi. Daha sonra Nobel alacak olan Yorgos Seferis (1963) ve Odisseas Elitis (1979) ile Doğu bloğunun en büyük edebiyat ödülü Lenin’i alan Kostas Varnalis (1959) ve Yannis Ritsos (1977), Yunan edebiyatına uluslararası saygınlık kazandırdılar.
Batıda beğeniyle karşılanarak dikkatleri Yunan edebiyatına çeken nesir eser, Ayvalık doğumlu İlias Venezis’in “Eolya Toprağı”[1] romanıdır. Ömrünün son yıllarında Fransa’ya yerleşen ve kitaplarından ikisini doğrudan Fransızca yazan Nikos Kazancakis’in romanları[2] Yunan edebiyatının ününün pekişmesini sağladı. Çağdaş Yunan edebiyatı, Yunanistan’ın Avrupa Birliğine katılmasından sonra, otantik – oryantal özelliğini yitirerek, az nüfuslu diğer Avrupa ülkelerinin edebiyatlarına karşı sahip olduğu göreceli üstünlüğü yitirdi. Günümüzde, Yunanlı yazarların Batı edebiyatı içindeki ağırlığı azalmaktadır. Özellikle İngilizce’nin dünya edebiyatı üzerindeki hakimiyeti, diğer dillerden olduğu gibi, Yunanca’dan yapılan çevirilerin de sayısını kısıtlıyor. Anadili İngilizce olan insanların dünya nüfusuna oranı % 6 iken, 2006 yılında bütün dünyada yayımlanan 1,5 milyon kitabın % 30’unun İngilizce yayımlandığını görürüz. Bir kitabın başka bir dile çevrilmesi, artık büyük oranda daha önce İngilizce’ye çevrilmiş olmasını gerektiriyor. Ancak, İngiltere ve A.B.D.’de yayımlanan edebi eserlerin sadece % 3 civarının çeviri olması, “küçük” dillerde yazılmış eserlerin dünyaya açılmasını zorlaştırıyor.
Avustralya doğumlu Apostolos Doksiadis’in “Petro Amca ve Goldbach sanısı” kitabı Yunanistan’da ilk yayımlandığında dikkati çekmemiş, ikinci baskı bile yapmamıştı. Yazar, bunun üzerine kitabı yenibaştan İngilizce yazarak Amerika’da yayımlanmasını sağladı. Kısa sürede birçok dile çevrilen kitap, bugün “matematik edebiyatı” olarak tanımlanan türün başyapıtlarından biri sayılıyor ve toplam olarak 12 milyondan fazla sattı. Aynı şekilde düşünen birçok Yunanlı yazar, eserlerini Yunanca değil, yaygın Avrupa dillerinden birinde yazmayı tercih ediyorlar. Günümüzde; Panos Karnezis (İngilizce), Vasilis Aleksakis (Fransızca), George Pelecanos (İngilizce – ABD, polisiye) ve Theodoros Kalifatidis (İsveççe), eserlerini yabancı dillerde yazarak dünya çapında tanınmayı başaran yazarlardan birkaçı.
Yunanistan Kitap Merkezi (EKEBI)’nin bir araştırmasına göre, 2006 yılı itibariyle yabancı dillere çevrilen çağdaş Yunan edebiyatı eserleri; en çok Fransızca (264), İngilizce (215), Almanca (179), İspanyolca (132) ve İtalyanca (90)’ya çevrilmiştir.
Yayımlanmamış bir çalışmamda, bugüne kadar, Yunanca’dan dilimize 237 kitap çevrildiğini saptadım. Bunlardan 146’si düzyazı (roman, öykü, anı, tiyatro), 38’i şiir, 15’i çocuk ve 38’i inceleme – araştırma kitaplarıydı. İlk iki kategoriyi edebiyat kitabı olarak nitelersek, EKEBI’nin Türkçe’yi de sıralamasına katması gerektiğini görüyoruz. Gözümden kaçmış olabilecek kitapları da eklersek, Çağdaş Yunan edebiyatının en çok çevrildiği üçüncü dil Türkçe olmalı.

İlk çeviriler
Behçet Necatigil, “Balkan Ülkeleri Edebiyatlarından Türkçe’ye Çeviriler[3]” başlıklı makalesinde, çağdaş Yunan edebiyatı çevirilerinin tarihçesini veriyor. İlk olarak, Avram N. Papazoğlu, Varlık dergisinin 9. sayısında (Kasım 1933) Stratis Mirivilis’in “Mezarda Hayat” romanından bir pasaj tanıtmakla başlayarak Varlık, Çığır, Gündüz, Ar ve Darülbedayi dergilerinde Yunanca’dan 20 kadar çeviri yapmış.
Türkçe’ye kazandırılan ilk Yunanca kitap, “Kadın Papa İoanna” (1943) romanıdır[4]. Emanuel Rhoidis’in, tarihi bir olaydan esinlenerek 1866’da yazdığı bu ilk romanı, Yunanistan’da yayımlandığında dini duyguları rencide etmekle suçlanarak tepkilere neden olmuştu. Almanca’dan çevrilen bu romandan sonra, doğrudan Yunanca’dan çevrilen ilk kitaplar için 1962’ye kadar beklememiz gerekti. İlginç bir tesadüf eseri olarak, ilk roman[5], ilk tiyatro piyesi[6] ve ilk şiir kitabı[7] bu yıl yayımlandı.
Necatigil’in tespitiyle, Yunan edebiyatı özellikle 1960 sonrasında, güncel–toplumsal–politik olayları yansıtmasıyla dinamik bir edebiyat görünümünü veriyordu. İkinci Dünya Savaşında Nazilere karşı verilen mücadeleyi ve Yunan İç Savaşını konu alan kitaplar Türkçe’ye çevrilmeye başladı. Necatigil, bu akımın güçlenmesinde çevirmenlerin sürekli çalışmasının da büyük rolü olduğunu ekler.
Necatigil’in tespit ettiği bir diğer nokta ise, Yunan edebiyatından şiir ve öykü antolojileri hazırlanılmamış olmasıdır. Nitekim ilk şiir antolojisi[8] 1982’de, ilk öykü antolojisi[9] de 2004’te yayımlanacaktır.
Türk okurun Yunan edebiyatına gösterdiği ilgi, geleneksel “öteki” olarak gördüğü Yunanlıyı ve Yunanistan’ı daha iyi tanıma arzusundan kaynaklanıyor. İki ülkenin milli bayramları, birbirlerine karşı kazandıkları zaferlerin yıldönümleridir. Ancak aynı zamanda, ortak bir tarih ve coğrafyayı paylaşan iki halk, birlikte yaşadıkları süre içinde ortak davranış biçimleri ve ortak gelenekler geliştirmiş, birbirlerine karşı sevgi beslemeyi öğrenmişlerdir. Soyut “Yunan” sözcüğü kötü çağrışımlar yapıyor olsa da, insanların çocukluk arkadaşları ve mahalledeki komşularından güzel anıları vardır.
İki ülke arasında yaşanan 1922’deki nüfus mübadelesinde 1,5 milyon Yunanlı ile 500 bin Türk doğdukları topraklardan ayrılmak zorunda kalmıştı. Türk mübadil, kendisiyle aynı zorlukları yaşamış Yunanlıyı anlayabiliyor, onunla özdeşleşebiliyor. Bu yüzden, Türkçe’ye çevrilen Yunanca eserlerin hatırı sayılır bir kısmı –başka dillere çevrilenlerden faklı olarak– bu insanların anılarına ilişkindir. 1999 depremlerinden sonra Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleşen yakınlaşma ve Yunanistan’ın Türkiye’nin Avrupa Birliğine girişini içtenlikle desteklemesi Yunan edebiyatına olan ilgiyi arttırıyor. 1980’e kadar ancak 30 kitap çevrilmişken, 2000’den sonraki yedi yılda 100’den fazla kitap çevrilmesi bu artan ilginin kanıtıdır.

Çevrilen kitaplar
Şiir

Türkçe’ye en çok kitabı çevrilen Yunanlı şair, 16 eserle Yannis Ritsos (1909 – 1990)’tur. Aragon’un “Dünyanın hayatta olan en büyük şairi” sözleriyle tanımladığı Ritsos, hayal dünyası zengin, içe dönük ve duygusal bir şairdir. Yakın dostu ve çevirmeni olan Özdemir İnce’ye göre, Ritsos Türkçe’ye yetkin çevirilerle kazandırıldığından Türk şiirini derinden etkilemiştir.
Ritsos’u altı kitapla Kostandinos Kavafis (1863 – 1933) izler. Doğduğu, yaşadığı ve çok sevdiği İskenderiye ile özdeşleşen Kavafis’in anne babasının İstanbullu olduğu pek vurgulanmaz. İlk şiirlerini üç yıl kaldığı İstanbul’da yazmıştır. Hatta bunlardan birisinin orijinal başlığı –Dünya Güzeli, (1884)– Türkçe’dir. Dünya dillerine çevrilerek 20.nci yüzyıl şiirine damgasını vurmuştur.
Türkçe’ye çevrilen şiir kitaplarının sayısına göre, üçüncülüğü dörder kitapla iki Nobelli şair Seferis ile Elitis paylaşıyor. “30 kuşağı” adıyla tanınan ekolün öncüsü olan İzmir doğumlu Yorgo Seferis (1900-1971), iyi bir eğitim alan aydın bir diplomattı. Sanat hakkındaki görüşlerini belirttiği denemeleriyle yaşamı boyunca tuttuğu ayrıntılı günlükleri, düzyazının da ustası olduğunu belgeler. Nitekim şiirlerinden başka, düzyazılarını içeren dört kitabı da Türkçe’ye çevrilmiştir. Odisseas Elitis (1911-1996)’in yapıtlarında coşku, iyimserlik ve yaşama karşı derin bir aşk egemendir. Felsefesini güneş ve ışık sözcükleri özetleyebilir.
Belli başlı Yunanlı şairlerin Türkiye’de sevilmesinde, kendileri de şair olan Cevat Çapan ve Özdemir İnce’nin çevirilerinin payı büyüktür. Cevat Çapan 12, Özdemir İnce ise bir kısmı Herkül Millas’la birlikte olmak üzere 9 kitap çevirdiler. Erdal Alova – Barış Pirhasan ikilisi de 4 kitap çevirmiştir.
Yunanistan’ın büyük şairlerinden Dionisios Solomos (1798-1857), Andreas Kalvos (1792-1869), Kostas Varnalis (1888-1974) ve bayan şair Kiki Dimula (1920- ) henüz Türkçe’ye çevrilmediler. Özellikle daha çağdaş olan son ikisinin Türk okuruna ulaşamaması büyük bir kayıptır.

Düzyazı
Çağdaş Yunan edebiyatından Türkçe’ye çevrilen düzyazı eserleri ağırlıklı olarak romandır. Fazla ticari olmayan öyküler genellikle zor yayımcı buluyor. Bu yüzden, başta Yunanistan’ın en büyük öykü yazarı sayılan Aleksandros Papadiamandis (1851-1911) olmak üzere birçok değerli yazar henüz Türkçe’ye çevrilemedi.
Nikos Kazancakis (1883-1957) Türkiye’de ünü en yaygın olan Yunanlı yazardır. Sanat yaşamına şiirle başlayan, felsefi eserlerle devam eden Kazancakis, altmış yaşından sonra yazmaya başladığı romanlarıyla tanındı. Kazancakis, eserlerinin dini duyguları rencide ettiği suçlamasıyla gerici çevrelerin ve kilisenin sert tepkisiyle karşılaştı. Başta, 1963’te Türkçe’ye çevrilen “Aleksi Zorba” olmak üzere toplam on kitabı günümüzde de yeni baskılar yapmakta, hâlâ okunmaktadır.
Andonis Samarakis (1919-2003), beş kitapla en çok kitabı çevrilen ikinci yazardır. Polisiye roman kurgusuyla soluk soluğa okunan öykülerle romanlar yazdı. Son derece yalın bir dille, çağdaş insanın yaşadığı topluma yabancılaşmasını işledi. “Yanlış” romanı birçok uluslararası ödül aldığı gibi Yunan edebiyatının dünyada en çok satan romanlarından biridir.
Bu iki yazarı, dörder kitapla Vasilis Vasilikos (1933- ), Maria Yordanidu (1897-1990), Dido Sotiriu (1909-2004), İakovos Kambanelis (1922- ), Stratis Mirivilis (1892-1969) ve Stratis Çirkas (1911-1980) izliyor.
Maria Yordanidu, altmış yaşından sonra yazdığı ve anneannesinin biyografisi olan “Loksandra” ile 19. yüzyıl sonlarının İstanbul’unun canlı bir tasvirini verir. Dido Sotiriu’nun “Benden Selam Söyle Anadolu’ya” romanı ise başlı başına bir olaydır. Türkçe’ye çevrildiği 1970 yılında, Türk okurlarına Yunanistan’ı ve Yunanlıları tek başına sevdirmeyi başarmış, 100.000’den fazla satmıştır. Birinci Dünya Savaşından sonra zorunlu nüfus mübadelesiyle Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan Anadolu Rumlarının öyküsünü tarafsız bir gözle anlatır. Vasili Vasilikos, en tanınmış romanı “Z”’de derin devletin işlediği bir siyasi cinayeti ele alır. Stratis Mirivilis’in “Mezarda Hayat” romanı dünya edebiyatının en güzel savaş aleyhtarı kitaplarından biridir. İakovos Kambanelis Yunanistan’ın tanınmış tiyatro yazarlarındandır. Alman işgalinde tutuklanarak Avusturya’da bir toplama kampına götürülmüş, şans eseri hayatta kalmıştır. Stratis Çirkas ise “Başıboş Kentler Üçlemesi”nde, Yunan solunun sert bir özeleştirisini yapar.
Yunanistan’da fazla tanınmamasına karşın, Anadolu Rumlarının yaşamına ilişkin kitaplar yazan Yorgo Andreadis’in yedi kitabı Türkçe’ye çevrilmiştir. Polisiye roman türünün tek temsilcisi, İstanbul Heybeliada doğumlu Petros Markaris’tir. Üçü roman, biri öykü olmak üzere Türkçe’ye dört kitabı çevrilmiştir.
Çocuk ve gençlik kitapları, bütün dünyada yetişkinlere yönelik edebiyat kitaplarınınkilere yakın hatta daha yüksek cirolara ulaşır. Ülkemizde yıllardır ihmal edilen bu türde son yıllarda büyük bir hareketlilik gözleniyor. Yunan edebiyatından dilimize çevrilen 15 çocuk kitabının 10’u 2000’den sonra yayımlandı. Özellikle Walt Disney gibi büyük tekellerin elinde olan okul öncesi çocuklara yönelik resimli kitaplarda, televizyonda dizisi ve bir holdingin tanıtım ağına sahip olmayan eserlerin satma şansı az olmasına karşın, satın alınan yayın haklarına bakılırsa bu alanda Yunan edebiyatının bir patlama yapması beklenebilir.

Çevirmenler – Yayınevleri
Yazının başında değinilen 237 kitaptan yaklaşık olarak 90’ı, çoğu İngilizce’den olmak üzere üçüncü dillerden çevrildi. Son yıllarda yeni çevirmenlerin yetişmesiyle bu oran belirgin bir düşüş göstermektedir. Aracı dil kullanmaksızın doğrudan Yunanca’dan ve beşten fazla kitap çeviren çevirmenler, çevirdikleri birer kitap belirtilerek şöyle sıralanabilir:
Nevzat Hatko: Stratis Mirivilis, Mezarda Hayat, (Η ζωή εν τάφω) [344 sayfa] Gün yayınları, İstanbul 1968
Ahmet Angın: Nikos Kazancakis, Aleksi Zorba, (Ο βίος και η πολιτεία του Αλέξη Ζορμπά) [248 sayfa] Ataç yayınları, İstanbul 1963, (şimdi Can Yayınları’ndan çıkıyor)
Panayot Abacı: Nikos Themelis, Arayış, (Η αναζήτηση) [277 sayfa] Doğan yayınları, İstanbul 1998
Kriton Dinçmen: Alki Zei, Aşil'in Nişanlısı, (Η αραβωνιαστικιά του Αχιλλέα) [335 sayfa] İletişim Yayınevi, İstanbul 1997
Herkül Millas: Rea Galanaki, İsmail Ferik Paşa’nın Hayatı, (Ο βίος του Ισμαήλ Φερίκ Πασά) [174 sayfa] İletişim Yayınları, İstanbul 1999.
Ari Çokona: Andonis Samarakis, Yanlış, [204 sayfa] İletişim Yayınları, İstanbul 2006
Osman Bleda: Maria Yordanidu, Loksandra. İstanbul düşü, (Λωξάντρα) [224 sayfa] Belge yayınları, İstanbul 1992
Kosta Sarıoğlu: Kostas Mourselas, Kızıla Boyalı Saçlar, (Βαμμένα κόκκινα μαλλιά) [576 sayfa] Om yayınları ve İş Bakası Kültür Yayınları, İstanbul 2001
Ahmet Yorulmaz: Kostas Tahçis, Üçüncü Düğün Çelengi, (Το τρίτο στεφάνι) [237 sayfa] Boyut Yayınları, İstanbul 1983
Müfide Pekin: Rea Stathopoulou, Pedal Çeviren Kadınlar, (Οι ποδηλάτισσες) [281 sayfa] Metis Yayınları, İstanbul 2006
İro Kaplangı: Yorgos Lenardos, Magdalalı Meryem, (Μαρία Μαγδαληνή) [186 sayfa] İnkılâp Kitabevi, İstanbul 2006
Kitaplardan söz edildiğine göre, onları yayımlayan yayınevlerini anmamak vefasızlık olur. Türkiye–Yunanistan ilişkilerinin pek de sıcak olmadığı zamanlardan başlayarak bugüne kadar çağdaş Yunan edebiyatından 30 kitap yayımlayan Ragıp Zarakolu yönetimindeki Belge Yayınları bu konuda başı çekiyor. Onu, Doğan Kitap (13), İletişim Yayınları (12), Can Yayınları (11), Literatür Yayınları (8) ve Adam Yayınları (7) izliyor.
Çağdaş Yunan edebiyatından çeviriler, son yıllarda üniversitelerde tez[10] konusu olarak verilmeye başladı. Yunan edebiyatıyla ilgilenen yayınevlerine her gün yenileri ekleniyor. Yayınevleri eskiden yaptıkları gibi çevirmenlerin onlara kitap önermelerini beklemeden kendileri araştırma yaparak yayımlayacak kitap arıyorlar. Sayıları elliyi bulan çevirmenler kervanına yeni ve yetenekli gençler katılıyor. Kim bilir, siyasetçilerin pek de başaramadığı iki ülke arasındaki ilişkileri canlandırmayı belki de edebiyat başarır.

[1] Eolya Toprağı 1946’da Fransızca’ya, 1949’da İngilizce’ye çevrildi.
[2] Aleksi Zorba’nın Fransızca çevirisi 1947’de, İngilizce çevirisi 1953’te yayımlandı).
[3] Behçet Necatigil, Türk Dili, Çeviri Sorunları Özel Sayısı, TDK yayını, 1 Temmuz 1978, s. 322.
[4] Emanuel Rhoidis, Kadın Papa, Yoanna, (Η Πάππισα Ιωάννα) Almanca’dan Çeviren: Asım Çalıkoğlu, [170 sayfa] Hilmi Kitabevi, İstanbul 1943
[5] Themos Kornaros, Haydari Kampı, (Το στρατόπεδο του Χαϊδαρίου) Nevzat Hatko, [187 sayfa] Ataç Yayınları, İstan­bul 1962.
[6] Aleksandros Matsas, Krezüs (Üç perdelik dram), (Κροίσος) Yorgi Horasanoğlu, [86 sayfa], Yeditepe Yayınları, İstanbul 1962
[7] Petros Hronas, Şiirler, Yorgi Horasanoğlu, [29 sayfa], Yeditepe Yayınları, İstanbul 1962
[8] Cevat Çapan. Çağdaş Yunan Şiiri Antolojisi, [139 sayfa], Adam Yayınları. İstanbul 1982
[9] Ari Çokona. Ege’nin Karşı Yakasından…I ve II (Çağdaş Yunan Edebiyatı Seçkisi) [267 + 267 sayfa] Altın Kitaplar, İstanbul 2004
[10] Ekaterini Kayadelen. Grek fiction translated into Turkish: 1990 – 2006, Thesis submitted for the degree of Masters of Arts in Translation Studies Boğaziçi University 2007.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

It isn't hard at all to start making money online in the hush-hush world of [URL=http://www.www.blackhatmoneymaker.com]blackhat cpa methods[/URL], Don’t feel silly if you haven’t heard of it before. Blackhat marketing uses not-so-popular or little-understood ways to generate an income online.